Afternoon Song of the Tree, by Afsar Timucin
Go further in the sea to not drown
The snug places of the day are ruined now
Evening falls while a melody
Meticulously binds us to ourselves
The moonlight paints the dark the color silver
If only we could sit and talk at length
Lovemaking would happen anyway
When a linden warmth was spreading in our room
If only we could think about every single little thing
Death resentment politeness, at first
Laughing off all our shortcomings
Maybe all that time was wasted
Which is a kind of a feeling of rolling by
How nice it would be if we could start over
There's no turning back
The yellowed leaf, falling down with the wind
Must forget the branch
Ağacın İkindi Türküsü, Afşar Timuçin
Açıklara çıkalım boğulmamak için
Günün kuytu yerleri şimdi harap
İçimizde bir ezgi inceden inceye
Bizi kendimize bağlarken akşam olur
Karanlığı gümüş rengine boyar mehtap
Oturup uzun uzun konuşsaydık
Sevişmek nasıl olsa gene olur iyi kötü
Bir ıhlamur sıcaklığı yayılırken odamıza
Her şeyi ince ince düşünseydik
Ölümü kırgınlığı inceliği en başta
Bütün eksiklerimize gülüp geçerek
Belki de boşa geçti onca zaman
Bu da bir tür geçip gitme duygusudur
Ne güzel olurdu yeniden başlasak
Ne yapsan en başa dönülemiyor
Ne yapıp yapıp dalı unutmalı
Rüzgârla yere düşen sarı yaprak