Peninsula, by Cemal Sureya
Is it time? it's not.
It's not the time that flows, it's the distances.
The hammer of the sun is up there
The knife of the water is down
Chrome is humble, copper's shy,
Tree: between a drop and two sparks
The wind doesn't know where to blow from
The edges are cut,
Shimmering in the places to settle.
We're broken, and we further will be
But the murderer doesn't know it either that they killed,
And the thief doesn't know it either that they stole
We are newbies of a new life.
Everything we know is being reshaped,
Our poetry, our loves, reshaped,
Maybe we're in the last dark days
Maybe we'll see the first good days
There's something pungent about this mood
It's between the past and the future
Between agony and delight
Between fury and forgiveness
We're broken, and we further will be
Throughout the entire world, from East to West
But the dagger a brother pounds another with
Creates a connection between two hearts
Grows there, one day, enriches itself
Because both the elixir that brought Ali back to life
And the poison offered to Hasan are hidden there
Granite will also be as lively as an ocean
Rivers will flow more docile.
Just the way a flower blooms on its own
Just the way a bird flies
The human will love, and work the same way
As the arid land strikes the mountains
The rose will collapse from its dawn
From the golden dawn of nature
From the golden dawn of humans
From the golden dawn of history
We're broken, and we further will be
No one can touch our innocence.
Yarımada, Cemal Süreya
Zaman mı? değil zaman.
Akan zaman değil mesafelerdir.
Güneşin çekici yukarıda
Suyun bıçağı aşağıda
Krom alçakgönüllü, bakır utangaç,
Ağaç: bir damla iki kıvılcım arasında.
Rüzgar bilmiyor nereden eseceğini
Sınırlar kesik,
Yerleşme yerlerinde balkıma.
Biz kırıldık daha da kırılırız
Ama katil de bilmiyor öldürdüğünü,
Hırsız da bilmiyor çaldığını
Biz yeni bir hayatın acemileriyiz.
Bütün bildiklerimiz yeniden şekilleniyor,
Şiirimiz, aşkımız yeniden,
Son kötü günleri yaşıyoruz belki
İlk güzel günleri de yaşarız belki
Kekre bir şey var bu havada
Geçmişle gelecek arasında
Acıyla sevinç arasında
Öfkeyle bağış arasında
Biz kırıldık daha da kırılırız
Doğudan batıya bütün dünyada
Ama kardeşin kardeşe vurduğu hançer
İki ciğer arasında bağlantı kurar
Büyür, bir gün, zenginleşir orada
Çünkü Ali'yi dirilten iksir de saklı
Hasan'a sunulmuş ağu da,
Granitin de olur bir okyanus diriliği
Nehirler daha uysal akar.
Bir çiçek nasıl açılıyorsa kendiliğinden
Bir kuş nasıl uçuyorsa
Öyle sever, çalışır insan
Kıraçlar çarptıkça dağlara
Gül göçürür şafağından
Doğanın altın şafağından
İnsanın altın şafağından
Tarihin altın şafağından
Biz kırıldık daha da kırılırız
Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza.